zugasiberepe
çAtLaKLaR KuTsALdIr ÇüNkÜ IşIğI SıZdIrIr
13 Temmuz 2015 Pazartesi
Erdoğan'la Yan Yana Gelince Ne Oluyor?
meseleyi daha anlasilir hale getirmek lazim.tayyip erdogan ne yapti da bu kadar ofke ve nefret yaratti.
otekilestirmeye,itilip kakilmaya, betonu agactan cok sevmeye itiraz olan gezi 'yi kendi tahakkumu icin dusmanlastirdi. gezi'de gencecik cocuklari "emri vererek" olume yolladi..soma'da taziye evinde cenaze sahibini tokatladi. reza'yi sevdigi kadar ali ismail'i sevmedi..milletin a..mina koyani korudugu kadar agaci korumadi.
aslinda erdogan'la yanyana duranlara, siyasi sovuna malzeme olanlara karsi ofke ve tepki ideolojik degil tabi ki ideolojik olan da vardir ama bu tepkiler daha cok vicdani ve insanidir. yani erdogan'la yanyana gelince devlet yoneticisi, cumhurbaskani ile yanyana gelmiyorsun. ali ismail'in, berkin'in,mehmet'in, ethem'in, ahmet'in, abdulllah'in olum emrini verenle yanyana geliyorsun.ya soma'da cenaze evinde cenaze sahibini tokatliyorsun ya da ali ismail'e, berkin'e degil reza'ya yakin oluyorsun veya futbolun erdogan'in biat ayin sahasi olmasina tezahurat yapiyorsun...
baska ne oluyorsun?
"0"lanamayan paralara kasa oluyorsun...
1150 odali kacak saraya soytari oluyorsun...
adaleti olmayan hukuku sistemine tokmak oluyorsun...
suriye'de, misir'da, irak'ta dokulen kana ortak oluyorsun...
nijerya'ya giden olum silahlarina ya da isid'e mermi oluyorsun...
katar emirine ulkeni parsel parsel satmis oluyorsun...
kisa ve oz erdogan'a karsi cikmak; yolsuzluga, hukuksuzluga, gaddarliga, otekilestirmeye, "afedersiniz rum'a, "reyhanli'da sunni öldü"ye, elinde kuran cihad ilan edip kendi halkina hacli ordusu diyene karsi vicdani ve insani bir reflekstir
19 Aralık 2013 Perşembe
erdoğan gülen taht oyunu: ne oluyor
Dün gece twitter'da edindiğim bilgiler ışığında ne oluyor sorusuna yanıt olacak bilgiler paylaştım. Bu bilgileri paylaştığımsaatlerde daha tapeler servis edilmemişti.
erdoğan ve akp taifesi operasyonu halk bankası üzerine yoğunlaştıracak. Böylece bunun dış bağlantılı bir komplo olduğu algısı yaratılacak
cemaate gore; halkbank karapara ve rusvet merkezi.hedef iran olsaydi operasyon enerji bakanligina olurdu
gazete/tv'lere"rusvet ve yolsuzluk"operasyonu denilmeyecek talimati verildi."hukumete operasyon" ya da "buyuk operasyon"demek serbest
emniyetteki tasfiye daha onceden belirlenmis isimler.isimler bizzat cemaatden akp safina gecen k.ozdemir tarafindan belirlenen isimler
erdogan ozellikle medyada hem akp hem cemaate oynayanlarin ayiklanmasini istedi.herkesin safini netlestirin bizden olmayanlari gonderin dedi
erdogan dogan grubu'nun operasyondaki tavrini da mercek altina aldi.ilk gunku gibi tavir surerse Dogan grubu icin bir hamle yapilacak
emniyet tasfiyesinden sonra hedef cemaate yakin isadamlari.son 10 yillik servet artislari ozel bir ekip tarafindan ay ay yil yil inceleniyor
yolsuzluk ve rusvet operasyonu emniyetten engellense bile sosyal medya ve internet araciligiyla genisletilecek.toki tarafi henuz ortaya dokulmedi
cemaat taifesinin oncelikli hedefi m.guler.teshir fotolarinda oglu var,tapeler de cabasi.istifa etmezse diger belge/bilgi servis edilecek
bir not:butun olup biten secim oncesi erdogansiz bir akp degil tam tersi yipranmis ve gucsuzlesmis bir erdogan
17 Aralık 2013 Salı
17 Aralık Operasyonu
türkiye tarihi operasyonları içinde 17 aralık'ta yerini aldı. Gün boyunca yaptığım görüşmeler, edindiğim bilgiler sonucunda elde ettiklerimi twitter'da yazdım. Belki olanı bileni anlamak için faydası olur diye hepsini buraya alıyorum.
erdoğan gülen taht oyunu:yolsuzluk operasyonu ezber bozan önemli şifreleri olan stratejik ve kriminolojik bir hamle
stratejik cünkü herkes belaltı bir hamle(kaset,ses kaydı) beklerken hem legal hem de akp yerine ak parti denilen façayı bozan bir operasyon
erdoğan gülen taht oyunu: kriminolojik bir hamle cünkü operasyonun başında hizmeti sınanmış bir isim zekeriya öz var
erdoğan gülen taht oyunu:yolsuzluk operasyonu yapılmışı varken(112 acil servis istasyonu) nasılsa kimse dokunamaz denilen alanda yapıldı
bakis acisi rehberi:akp iktidarinin en stratejik kurumu toki'dir.toki devlet icinde devletir.tum para legal illegal insaattan geciyor.
fikr-i takip:reza zarrap ne iş? sanırım geçmişten bu iki haber bir fikir verir http://www.posta.com.tr/magazin/HaberDetay/Soforu_150_milyon_dolarla_yakalandi.htm?ArticleID=69237 … http://www.gazete5.com/haber/havalimanindaki-altin-dolu-ucak-ebru-gundes-in-esinin-273553 …
erdoğan ve akp taifesi gezi gibi onurlu/mert/delikanlı bir muhalefeti/direnişi daha çok arayacak
bakis acisi rehberi:akp iktidarinin en stratejik kurumu toki'dir.toki devlet icinde devletir.tum para legal illegal insaattan geciyor.
operasyon akp'nin secim stratejisi olsa tum kanallar canli yayinda olurdu.iktidar suskun kalmazdi.su anda buyuk bir panik var
kime telefon actiysam buyuk bir soke hali var. 11 yillik akp iktidarinda hic boyle bir hava gormedim
kim ne derse desin 7subat'ta hakan fidan'la erdogan'a ulasamayanlar bu operasyonla erdogan'a ulasti.olum sessizligi ve panik bu yuzden
tuhaf psikoloji:bakan çocukları iktidar müteahhitleri yolsuzluktan gözaltında başbakan istifa eden h.şükür üzerinden ahlak dersi veriyor
fikr-i takip: yil 2009 akp cemaatin beraber yurudukleri yil. tayyip erdogan zekeriya oz'u yere goge koyamiyor. http://youtu.be/t31Nd15S6Ac
yerel trabzon sitesinden ilginc yorum "trabzonspor'un transfer babalarina operasyon" http://www.61saat.com/m/?id=82787
operasyonun niteligi tartisilsin ama oglu gozaltinda olan bakanlar tedbiren de olsa gorevden alinmali.hele icisleri bakani 1dakika durmamali
erdogan ve adamlari en buyuk hatayi gezi'yi dusmanlastirarak yapti.gezi'deki gaddarlik bugun buyuk bir yalnizlasma getirdi
neoturkiye'de birden hatirlanan ilkeler:masumiyet karinesi,suclulugu ispat edilene kadar herkes masumdur,polis savci medya operasyonu
bir tesbit:deniz feneri'nde,gezi'de,3 temmuz'da haberciligi unutanlarin bu operasyonda haberciligi hatirlamalari mesleki refleks degildir
bir kulis bilgisi:operasyon ayni zamanda secim icin kesenin agzini acacak isadamlarina da uyari oldu.akp'nin lojistik damari buyuk yara aldi
bir isadami bana demisti ki;bu secim olum kalim meselesi.4kazanan 1'ini verecek.yani komur makarna degil gerekirse 5'i bir yerde verilecek
bir detay:operasyon diger operasyonlara benzemiyor.paramiliterler(baransu-aytac-uslu)bile yedege cekildi.secilen her kisi stratejik birhedef
halk bankasi niye hedef:akp'ye gore iran'la iliski nedeniyle neocon ve israil istiyor.operasyon taifesine gore rusvet kara para trafigi merkezi
genel bir rica bu pis savasin cephelerinde savasanlara gazeteci demeyin.cunku gazeteci degiller. ideoloji tuccari deyin,tetikci deyin v.s
19 Eylül 2013 Perşembe
bir maç bir kavga ve yıkılan iki hayat
Pazartesi Fenerbahçe
maçına yetişmeye çalışıyorum. Metrobüsten inip taksiye bindim. Kolumda Fenerbahçe
bandını gören taksici sordu. Fenerbahçeli misin abi? “her daim.hamdolsun”
dedim. Derin bir ahhh çekti. “hayırdır” dedim.
-Ben de Fenerbahçeli idim
-Fenerbahçeli birinin
“idim” demesi olmaz.Fenerbahçeli olursun ve hayat hep Fenerbahçe olur.senin
imanda sakatlık varmış “idim” dediğine göre
-Yok be abi bildiğin
gibi değil. Boş ver
-Merak ettim. Sen niye
soğudun Fenerbahçe’den
-Başka kim soğumuş
abi
-Yüreği soğuyanlar.Neyse
sen desene ne oldu. 3 temmuz falan mı?
-Yok be abi. 3
temmuzla alakası yok.Bizimkisi kader be abi?
-Nasıl bir kader ki
bu Fenerbahçe’den alıkoyar?
-Abi ne iş yapıyorsun
-Gazeteciyim
-Yazarsın sen bunu. Gazeteciymişsin.
-Bak şimdi. Sen anlat
yazma dersen. Yazmam.
-Abi gözümü açtım
Fenerbahçe vardı.Her maça gidiyorduk. Okuldan kaçıp gidiyorduk. Bira şişeleri
satıp maç parası yapıyorduk. O derece yani. Maç günü hayat dururdu. Küçük de
bir arkadaş grubumuz vardı. Kanımız sarı lacivert akıyordu. Taki o güne kadar
-Abi yazacak mısın.
-yahu. Sen bir
anlatsana. Sen istemezsen niye yazayım.
-Ne diyordum abi. O gün
Fenerbahçe Galatasaray maçı vardı. Toplandık paraları denkleştirdik. Mabede
doğru bırak gitmeyi uçuyorduk. Genciz o zaman daha .
-Hala gençsin. Kaç yaşındasın
ki?
-27. Ama sen onu 40
say abi.7 yılda 40 oldum. O derece yani?
-Maç günü diyordun
-Evet abi. Mabedin oraya
vardık. Keyfimiz yerinde. Yeneriz de bu cinconları nasılsa diye keyfimiz gıcır.Dolanıyoruz
stadın oralarda. Bir ara karşıdan Galatasaraylı bir grupla karşılaştık. Aramızdan
hemen dalalım diyenler oldu. İtiraz ettim.Ne dalıcaz saha da koyarız nasılsa
diye karşı çıktım. Arıza çıktı çıkacak. Onlar da yaklaşıyor ve ellerinde
sopalar döner bıçakları. Baktık iş ciddi biz de taç maş kaptık yerden. Zulaları çıkardık. Artık
arızadan kaçış yok. Madem arıza var tamir ederiz. O zaman kafa böyle işliyor
işte. O sırada karşılıklı küfürleşmeler başladı. Bir anda ortalık karıştı. Allah
yarattı demeden daldık birbirimize. Bir ara bizim gruptan arkadaş düştü yere
kafasından kan akıyordu. Gözüm döndü abi. Üstüme üç kişi geliyordu artık
yapacak bir şey de yoktu.
Sesi titredi.yutkundu.
ve sessizlik
-Kötü olmuş. Bu
kavgadan sonra bıraktın yani bu işleri
-Yok be abi ilk kez
kavga etmiyorduk ki. Kavga ile kalsa iyi. Üstüme üç kişi geliyordu. Ellerinde döner
bıçağı sopa, biz de boş değiliz. Kaçmaya çalıştım. Onlar da koşmaya başladı.
Bir anda oldu her şey. Marketin oradan aldığım piknik tüpünü savurduğumu
hatırlıyorum sadece. Birisi yere düştü. Kafasından kan boşalıyordu. Hepimiz donduk
kaldık. Araya girenler falan derken ambulans geldi. Ben oradan kaçtım. Bir iki
gün sonra polis geldi. Aldı beni. Mahkeme falan derken hapse girdim.
-O çocuk ne oldu. Piknik
tüpüyle vurduğun
-Felç oldu abi. O
sırada üniversiteye gidiyordu. Şimdi yemeğini bile yiyemiyor. O derece yani. Hayat
işte be abi. Bize böyle bir oyun oynadı.
-Ondan sonra mı
bıraktın Fenerbahçe’yi
-tövbe ettim. Bir daha
ne televizyonda ne gazetede maça bile bakmadım. Zor oldu be abi. Odam bile sarı
lacivertti. Şimdi kapkaranlık. Deştin yine yaramı. Hayat işte abi. Ne yapacaksın.
Her hafta iki üç gün ziyarete gidiyorum.
-Kimi ziyarete?
- O çocuğu ziyaret
ediyorum. Gezmeye çıkarıyorum. Yemesine yardım ediyorum. Hapisten çıktıktan
sonra 4 yıldır hiç aksatmadım. Ailesi de artık beni bir evladı gibi görüyor.
İster miydim böyle olmasını. Ben vurmasaydım o beni bıçaklayacaktı. Onun hayatı
da mahvoldu benim ki de. Böyle işte abi.
Boğazıma kocaman bir
yumru geldi oturdu. Yutkunabildim sadece. Artık eve de yaklaşmıştım. “ bak bunu
yazayım ben. Söz ne ad. Ne de semt vericem. Ama bu öykü sadece sana kalmasın. İbret olsun hepimize.
-Yaz gitsin be abi. Yaz.
1 Mart 2013 Cuma
fatih terim ve hurriyet dezenformasyonu
galatasaray-orduspor macinin devre arasinda hakem serkan cinar fatih terim'i tribune yolladi.peki ne olmustu.soyunma odasi koridorlarinda. iddialar fatih terim'in hakeme hakaret ve tehdit iceren sozler soyledigiydi.ertesi gun yani.27.2.2013'de hurriyet gazetesi hakem raporuna iliskin bilgiler veren bir haber yayinladi.haberde terim'in hakeme "bana ikinci yariyi daha rezil yonetin"diyerek alkisladigi ve sonra "size o rapora kufur etti yazma zevkini tattirmayacagim" dedigi kesin bir dille yazildi.ayni gun butun gazeteler ve internet siteleri bu haberi kullandi.hurriyet bir nevi ajans gorevi yapip terim'in "size o rapora kufretti yazma zevkini tattirmayacagim"dedigini yaymisti.peki bu dogrumuydu.hakem raporu aciklandiginda bu sozlerin dogru olmadigi ortaya cikti. ayrıca haberin içeriği de tartışmalıydı.çünkü haberde terim'in hakaret ,küfür ve tehditte buklunmadığı sportmenliğe aykırı hareket ettiği belirtiliyor ve 1-3 maç ceza alması gerektiği söyleniyordu.daha doğrusu hürriyet aracılığıyla birileri pfdk'ya ne yapması gerektiğini söylüyordu. http://www.hurriyet.com.tr/spor/futbol/22694600.asp
hurriyet gazetesinde bir gün sonra hakem serkan cinar'in raporu da yayinlandi.raporda terimin "sana bu raporu yazdirmayacagim.sana bu zevki yasatmayacagim hoca"dedigi vardi.bu sözler hürriyet'in raporda var dediği sözlerden çok farklıydı.yani hurriyet terim'in tehditvari "sana bu raporu yazdırmayacağım" sozlerini degistirip "size o rapora kufur etti.yazma zevkini yasatmayacagim"haline getirmisti. hurriyetin carpittigi bu sozun anlami cok fazlaydi.cunku terim "kufur etti yazma zevkini yasatmayacagim"dedigi algilatilirsa sozler tehdit kapsamina girmeyecekti.bu da cezanin cok az olmasini saglayacakti.peki hurriyet hakem taporunda olmayan bu sozleri nereden aldi ve son aciklanan dogan yayin ilkelerine de aykiri olan dezenformasyonu neden yapti?
bunun yaniti tuhaf bir sekilde.28.2.2013 tarihli hurriyet gazetesinde yayinlanan fatih terim haberinin iceriginde vardi.akil tutulmasi ya da futursuzluk mu bilinmez o haberde galatasaray'in "terim'in kufur ettigine dair bir rapor yazdirmayacagim" soylemek istedigi bilgisi verildigi yazildi.yani bir gun once hakem raporunda var diye yazilan "size o rapora kufur etti yazma zevkini tattirmayacagim"sozlerinin aslinda galatasaray kulubunden soylendigi itiraf edildi. bunun adi gazetecilikte yalan haber yazmak kadar dezenformasyon yapmak da denir.yani gazeteciligin en agir suclarindan biridir. ayrica yenilenen dogan yayin grubunun 3.maddesinde yer alan dogruluk gerceklik ilkesine aykiridir. yine yayin ilkesinin 4.maddesi tarafsizlik cogulculuk hakkaniyet maddesine de aykiridir.
hurriyet'in carpittigi hakem raporu ve sunset'te unal aysal-yildirim demiroren gizli zirvesi ile amaclanan basarildi.hakem raporunda tehdit vari olan sozleri yokmus gibi davranildi.yani hurriyet'in algi zehirlemesi ise yaradi ve pfdk fatih terim'e sportmenlige aykiri hareketten 3 mac ceza verdi.yani hürriyet'in yazdığı ne ise pfdk'a onu aynen yaptı.tehdit olarak degerlendirilseydi ceza cok daha agir olacakti.hurriyet'in haber yerine dezenformasyon yaptigi ve bunu yine kendi sutunlarinda itiraf ettigi bu durum medyanin nasil habercilik disinda kullanildiginin bir ibretlik vesikasidir.
pfdk tribune gönderilen fatih terim'in saha içine müdahalesini de görmezlikten geldi. fatih terim yedek kulubesinin hemen arkasında durup, maç sırasında hasan şaş'a talimat vermiş ve burak yılmaz'la da gol sevincini paylaşmıştı.
28 Şubat 2013 Perşembe
16 yıl önce 16 yıl sonra 28 şubat
bugün 28 şubat.yani post modern darbe girişiminin 16.yılı.şimdi herkes o günleri yok sayarak postal tekmeliyor.peki o 28 sürecinde ne yazıyorlardı.ne diyorlardı? Biraz fikr-i takip yapalım
hıncal uluç: "şu bizim gentellerimiz" baslıklı yazısında "kafalara tank" edecek diyordu. "İrtica çağrılarına hem de demokrasi adına çanak tutan genteller..
Mürtecilere karşı çağdaşlığı savunanlara "laikperestler, laikçiler" diye adlar takarak, laisizmi, irtica ile aynı kefeye koyan, laikleri aşağılayan, alay konusu yapan genteller!..
Neden ve kimden yana oldukları asla anlaşılmayan tatlı su demokratı genteller!..
hıncal uluç: "şu bizim gentellerimiz" baslıklı yazısında "kafalara tank" edecek diyordu. "İrtica çağrılarına hem de demokrasi adına çanak tutan genteller..
Mürtecilere karşı çağdaşlığı savunanlara "laikperestler, laikçiler" diye adlar takarak, laisizmi, irtica ile aynı kefeye koyan, laikleri aşağılayan, alay konusu yapan genteller!..
Neden ve kimden yana oldukları asla anlaşılmayan tatlı su demokratı genteller!..
http://arsiv.sabah.com.tr/1997/03/05/y08.html
hıncal uluç 7 mart 1997 tarihli yazısında "orduma güvendiğim için rahat uyuyorum" askerlerle pilav kuru yemesini ağzını şapırdatarak yazıyordu. http://arsiv.sabah.com.tr/1997/03/17/y08.html
hasan cemal 7 mart 2007'de refahyolun yangına körükle gittiğini söylüyordu." hoca ateşle oynuyor" diyordu http://arsiv.sabah.com.tr/1997/03/07/y01.html
taraf'ın eş genel yayaın yönetmeni yasemin çongar 28 şubat'ın aktiv ve cevval kalemiydi. merve kavakçı için sürek avı yapar derecesinde yazılar haberler veriyordu.washington'tan.http://www.milliyet.com.tr/1999/05/04/siyaset/siy00a.html
aynı yasemin çongar cemaat taraf'inda bu kez başka operasyonlar yürüttü ta ki taraf'ın cemaat paramiliterliği bitene kadar.
28 şubat'a kadar gitmeye gerek yok.2006 yılında ali atıf bir'in yazılarını okumak yeterli bugünü anlamak için. Ali atıf bir şimdi cemaat destekli bugün gazetesi köşe yazarı.hürriyet'te iken fethullah gülen'ler ilgili çok sert yazılar yazıyordu.http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=3857432 diyordu ki ali atıf bir "Eğer reformist Müslüman hareketinin lideri olduğunu kabul etmiyorsan niye dersane işindesin? Niye FEM dersanelerini pompalıyorsun... 700 okulun, 1000 yurdun, 1000 kreşin arkasında ne var?Yoksa reformist değil, beyin yıkama işinde misin? Niye bu kadar güçlü bir cemaat pazarlaması? Türkiye’yi bir karşı devrime mi hazırlıyorsun? Bu hızla giderse, cemaat kaç yılında Türkiye’yi yönetecek hale gelir?"
Bir de aklıma gelmişken... Niye Amerika’da yaşıyorsun? Samimi Müslüman, samimi samimi Türkiye’de yaşar. Samimi yanıtlar bekliyorum" yine ali atıf bir zaman gazetesinin cemaatin yayın organı olduğunu yazıyordu http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=4764530
aynı ali atıf bir şimdi bugün'de cemaat kadar başınıza taş düşsün yazıları yazıyor http://gundem.bugun.com.tr/cemaat-kadar-basiniza-tas-dussun-179048-haberi.aspx
28 şubat'ın coşkusuna kapılanlardan biri de fatih altaylı idi. 1998 yılında hürriyet'te yazdığı yazı askere bir güzellemeydi. hem de öyle böyle değil.gol sevincini yaşayan abdürrahim albayrak gibi çoşkuyla kalemine sarılıyordu. http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=-32078
"Halk Türkiye'ye el koymaya hazırlanıyor" yazısından bir bölüm
"Halkın karşısında durmak mümkün değil. Yeter ki örgütlensin, yeter ki sesini duyurabilsin.
Refahyol'u deviren süreç 28 Şubat Milli Güvenlik Kurulu kararları değildi.
Milli Güvenlik Kurulu'nun çıkışından destek alan halktı.
Bu ülkeyi Refahyol belasından halkın gücü kurtardı.
1 dakika karanlık eylemi, meydan toplantıları ve 5 büyük kitle örgütünün omuz omuza vermesi yıktı Refahyol'u"
bugün 28 şubat şövalyeliği yapan cemaat yani fethullah gülen 28 şubat'a omuz veren bir tavırdaydı. fethullah gülen her fırsatta erbakan'a yükleniyordu.
cemaat ve medyası süleyman demirel'i bugün 28 şubat sürumlusu olarak görüyor oysa o dönemde fethullah gülen demirel'e bizzat kendi eliyle yılın devlet adamı ödülü veriyordu.
fethullah gülen'in resmi sitesinde o ödül töreni için şu yazı hala duruyor. http://tr.fgulen.com/content/view/61/11/
erbakan ile ortaklığı tartışmalı olan ama fethullah gülen ile ilişkisi bugün de süren çiller o dönemde önemli bir rol alıyordu. amerikayı kullanarak mesaj veriyordu. http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/ShowNew.aspx?id=-261763
t
24 Ocak 2013 Perşembe
itaatsiz çocuklar/avutulmuş çocuklar
“Tribün
çocukları... Orda başka türlü akar hayat. Tribünde hayat ritmik ve
sloganisttir. Serttir iklimi. Sevgi selidir ama önünde ne varsa götürür
rakibe doğru. Med-cezirdir. Her ‘med’de sevgi her ‘cezir’de öfke. Nefretin,
öfkenin,sevginik doruk noktasıdır
tribün . Raconu nettir. Mertliğe selam çakılır. Her şeye karşın duruşu vardır.
O duruş rakip stadın da tribünlerinde olsa saygı duyulur. Tribün
çocukları taraftardır. Stat çocukları holigandır. Tribün çocuklarının
rekabetinde mertlik, stat çocuklarının rekabetinde pusu vardır. Tribün
çocuklarının varlığı/rekabetidir aslında futbol denen temaşayı güzelleştiren”
eski bir yazımda
tribünleri böyle anlatmıştım.Fenerbahçe’de paradoksal ve neotürkiye ikliminin
lodos etkisiyle şimdi tribün çocuklarının yerine stad çocuklarının sesi çıkıyor.Ve
aslında onlar avutulmuş çocuklar.o yüzden sahayı sadece skor penceresinden
görüyorlar.
skora göre
ertelenmiş öfkenin ya da skora göre ortaya çıkarılan öfkenin ötesine bakmak
lazım.futbolun hali malum ve bu halde
futbol bozkırında yeşeren umutlar var fenerbahçe’de. Görmek için bakış
açısını değiştirmek gerek.ya da algı zehirlenmesinin tek panzehiri olan vicdanı
hakim kılmak gerekiyor.
bursa maçındaki
umutlar sahanın çimenlerinden de yeşildi.salih’in yaşından hızlı büyüyen
futbolu,beykan’ın “gençlik ateşi golü” yedekten dörtnala sahaya uzanacakmış
gibi duran recep tabi ki bu yeşeren umutların filizidir ama benim kastetdiğim
kolektif futbol ve kolektif bilinç.aykut kocaman’dan hayata ve sahaya akıp
giden kolektif futbol ve kolektif bilinç.Bunun tezahürü için fenerbahçe’nin
kupa maçları ampirik bir laboratuvar gibi.as oyuncularla takviye edilen
kadronun ortaya koyduğu paylaşım,arkadaşlık ve kadirşinaslık resmi bu.dünya yıldızı meireles'den samandıra tesislerindeki çaycıya uzanan bir resim. hani bursa maçında nazim olsaydı abidin’e derdi.”mutluluğun resmi baroni’nin beykan’ı omuzlara
aldığı bu andır.abidin “ fonda hababam pankartı ile bütünleşen anlam kazanan o
an.hababam ruhu.tribünlerdeki lakabı gamsızdır,baroni’nin ki o baroni gamdan öte nasıl bir kocaman
yüreğe sahip olduğunu beykan’ı omuzlara alarak gösterdi.ne gam.görmek isteyen
için.
kolektif futbol
saha dışından başlar.sonra sahaya doğru akar.bu süreçtir.o süreç başladı ve
emekliyor henüz.yürümeye başladığında ise ne avutulmuş çocuklar ne de avutan
güçler durabilir önünde.yeter ki itaatsiz tribün çocukları avutulan stad
çocukları kadar sesini ve yüreğini ortaya koysun.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)