3.çağlayan seferi için sarayı heyula gibi insanın üstüne çöken ama adaleti de bir o kadar cüceleşen adliye binasının önündeyim.3 temmuz darbesinden itibaren bütün sürecin tanıklığını yapıyorum.meslek ve hayatım boyunca bir çok toplumsal olay(ki türkiye tarihinin en kitlesel ve dinamik eylemlerinden madenci yürüyüşü dahil) ,tutuklamalar,gözaltılar sıkıyönetimler,olağanüstü haller,faili belli ama meçhule havale edilmiş cinayetler, katliamlar,kallavi darbesinden,postmodern darbesine kadar bir sürü şey yaşadım.gördüm.
Bu
fenerbahçe vakasında başka bir şey var. Türkiye tarihi, açısından bir sürü
ilkleri barındıran bir süreç.Fenerbahçe’nin itaatsiz duruşu karşısında kocaman
bir yanlızlaştırma ve ötekileştirme stratejisi uygulanıyor.Hukuk adına eşi
benzeri görülmemiş bir vahşet yaşanıyor.iddianame denilen açık iftira belgesi
üzerinden kesilen ahkamlar, savunmalar ve Fenerbahçe sözkonusu olunca mafyanın
suskunluk yasası ‘omerta’ya rahmet çıkaracak bir suskunluğa dönüşüyor.Önce suçlu yarat sonra delil uydur düzenine isyan eden sol entelijansiya bile haksızlıklar gözlerine sokulurcasına ortada duruken, 3 temmuz darbe sürecine neredeyse cemaat manipülasyonu gözlüğünden bakıyor. Herşey herkesin
gözü önünde oluyor.3 temuz darbesinin sosyal,siyasal ve sportif hesaplaşması er
ya da geç bu ülkede olacak.Tarih bu sürecin omertacıları,cellatları ,siyasi
aktörleri ,paralel tahakkümü cemaati ve dezenformasyon tüccarı gazetecilerini
er ya da geç iyot gibi açığa çıkaracak.3 temmuz darbesinin sosyo-politik
etki-tepkileri üzerine ayrı bir yazı dizisi yazılır.
Ama şimdi
Çağlayan gerçeğine dönelim. Aynı kötü
çayı herkese aynı şekilde ve fiyatta
vererek adaleti devasa saraydan bile daha fazla olan adalet çay bahçesi’nde
oturuyorum.Masaya gelen giden o kadar çok ki.Twitter mahallesi ahalisi bir
çoğu. Fenerbahçe sokağı sakinleri olmuş herkes. Arkadaştan öte aile gibi bir
hava var.herkesin analatacak da çok şeyi var.3 temmuzdan bu yana geçen süreci saat
saat yeniden yaşıyorum. İddianamenin her satırındaki haksızlığı ve hukuksuzluğu
bıkmadan uzanmadan herkes birbirine anlatıyor.Sanki 3 temmuz süreci herkesi
hukuk fakültesinden mezun etmiş gibi. Bu tuhaf bir durum.aramızda avukat
olanlar var onlar da onaylıyor anlatılanları.Hukukun bütün arka kapıları,ters
açıları, boşlukları konuyor ortaya hala Aziz Yıldırım ve arkadaşlarını neden
içeride olduğuna kimsenin aklı mantığı yetmiyor.Hukuk ekseninden kayıp siyasi
zemine giden davanın siyasal bir kin ve nefret operasyonu olduğundan artık kimsenin
şüphesi yok.AKP ve paralel tahakküm cemaatin MİT bahçesinden sonra Fenerbahçe
üzerinde oynamaya çalıştıkları taht oyununun perde arkası ülke tarihinin
dehlizlerle dolu tarihinden bile şu haliyle daha fazla.Herzamanki gibi tahliye
totolar ve totemler yapılıyor.Artık bu kadar da olmazcılarla bu daha nekicileri,
kıran kırana maçlarıyla başbaşa bırakıp meydandaki grupların arasına
karışıyorum.
-ulan var ya
bu beşiktaş maçında bizim hocanın nefesi pensilvanyadakinden güçlü olmadı bu
kez.abdest bozulma anına mı denk geldi
Bu neşeli ve
eğlenceli geyik muhabbetine yanaşıp nedir bu hoca meselesi diyerek muhabbete
giriyorum.
-abi cübbeli
hoca metris’te fenerbahçe için okuyup üflüyor Fethulah Gülen’de Galatasaray ve
diğerleri için.Kimin nefesi güçlüyse o kazanıyor. Bak biz 3 te 3 yaptık cübbeli
hoca sayesinde. Beşiktaş’a yetmedi nefes. Bi kazaya uğradı sanırım.
-len geç
onların nefesini, stoch’un sol bacağının nefesi hepsinden güçlü.
-yok yok
stoch o son gölü atmayacaktı.kaleye girmedi o gol pandoranın kutusunu açtı.
Biraz
ileride holigan,fanatik aşırı fenerli hatta marjinal olabilecek bir grup var(!).selamlaşıyoruz.
sonra ne iş yaptıklarını soruyorum. “Reklamcı,avukat,doktor,gazeteci, gıda
firması yöneticisi uzayıp gidiyor.
-sizler
holiganmışsınız, Aziz Yıldırım’ın paralı adamlarıymışsınız
-diyenin
de.... bu ne yahu fenerbahçeli terör örgütü desinler herkes rahatlasın.sürekli
alınıp satılan adamlar kendileri gibi sanıyor herkesi.artık bunlar koymuyor
eskiden dert ediyorduk. Burada bir onur ve adalet davası var. Ne
holiganı.fenerbahçeyiz biz. Burada olmazsak fenerbahçe tarihi yüzümüze
tükürür.bu zalimliğin karşısında durmak bir vicdan ve insanlık görevidir. NOKTA
Saatler
ilerliyor. Twitter dan mahkeme salonundaki son gelişmeler anında aktarılıyor.
Tezahuratlar yükseliyor yeniden. “Başkanı bırakın ...””biz fenerbahçe’yiz
ulan”” cemaat fenerle başa çıkamaz” “ sandıkta görüşürüz” “siyah çoraplılardan
doğan bu sevda yürüyor omuzlarımızda” “Haklıyız kazanacağız”
Twitterdan, mahkeme salonundaki Gökhan Gönül-Aziz
Yıldırım diyaloğu okunuyor
Gökhan
Gönül- nasılsın başkanım
Aziz
Yıldırım-beni boşver ayağın nasıl
Önce kocaman
bir sessizlik ardından hıçkırıklar karışıyor kalabalığa.
Kıpırdanmalar
başlıyor polisler arasında. Tomalar hareketleniyor. Çağlayan meydanının ortası
polis bariyerleriyle çevrili. İçeride olan kalabalığın etrafı sarılı bir
vaziyette. Müdahale anında ordan çıkmalarına imkan yok. Metrobüs çıkışının
olduğu yere hareketleniyoruz bir grup,müdahale olursa anında kaçmak için.dar
metrobüs yolunun önüne polisler geliyor.bir süre sonra dar yolun önüne toma
geliyor. İtiraz ediyoruz.
-çıkış
yolunu kapatırsanız nereden çıkılacak. Bu yaptığınız doğru değil. Karşınızda
düşman varmış gibi davranıyorsunuz.
-merak
etmeyin müdahale olmayacak.
-o zaman bu
savaş durumu gibi önlemler ne.
-şimdi
başbakana bir takım değerlere(cemaat) küfür ediliyor,slogan atılıyor. Bu olmaz.bira
şişeleri atılıyor
-iyi de
bütün bunların karşılığı biber gazı, jop ve tazyikli su mudur?siz cezalandırma
makamı değilsiniz ki. Suç varsa kanun var mahkeme var.
-savcı-hakim
ya da amirim niye bunlara fırsat verdin derse ne diyeceğiz.
Tedirgin ve
gergin bir bekleyiş sürüyor. Mahkeme kararlarının açıklanması an meslesi. Sivil
polisler var etrafımızda bu kez. Onlarla konuşuyoruz. biz de fenerliyiz diyor
ikisi. Sanki başka bir takımı tutuyoruz diyecek ortam varmış gibi. Soruyor
gruptan birisi.
-maden
fenerlisiniz bu davanın şike davası olduğuna inanıyor musunuz
Kem küm den
sonra.
-tabi şimdi
iddialar var ama savunmalara bakınca, bir de suçlanan diğerlerinin dışarıda olmasına
bakınca bir tuhaflık var. Ama devletin bir bildiği de vardır. Ben sizin
yerinizde olsam evde oturur buraya gelmem.
-evde
oturmadığımız için mi saldırıyorsunuz.
-valla evde otursanız
bir şey olmaz diyorum.
Tartışma
uzuyor. Bu arada toma’nın yanındaki polisler gaz maskelerini takıyor.Anlıyoruz ki karar olumsuz olacak. Polislere bakıp kararın ne olacağını öğrenmek de neo-Türkiye’ye özgü bir durum
Ve Karar açıklanıyor. Tamer Yelkovan tahliye Aziz yıldırım ve ilhan Ekşioğlu’nun tutukluluk halinin devamına. Sanık Trabzonspor’un müdahil olmasına”... neotürkiye’de ötekileştirilenler (fenerbahçe) hep sanık, bizimkileştirilenler(trabzonspor) ise sanıklıktan müdahilliğe geçiyor.adaletin sefilliği sayfalarına yeni sayfalar ekleniyor.Federasyon bile şike yok diyor ama 307 gündür hapiste olan insanlar serbest kalmıyor. Nihat özdemir’in karar okunurken ağladığı haberi geliyor. Birisi
-CAS davası
pazarlığında kandırıldığı için ağlıyordur.CAS’ıp kavurdu fenerbahçeyi. Kandırıldığı
için kendi sonuna ağlıyorVe Karar açıklanıyor. Tamer Yelkovan tahliye Aziz yıldırım ve ilhan Ekşioğlu’nun tutukluluk halinin devamına. Sanık Trabzonspor’un müdahil olmasına”... neotürkiye’de ötekileştirilenler (fenerbahçe) hep sanık, bizimkileştirilenler(trabzonspor) ise sanıklıktan müdahilliğe geçiyor.adaletin sefilliği sayfalarına yeni sayfalar ekleniyor.Federasyon bile şike yok diyor ama 307 gündür hapiste olan insanlar serbest kalmıyor. Nihat özdemir’in karar okunurken ağladığı haberi geliyor. Birisi
Bir anda karışıyor ortalık. patlama sesleri geliyor.büyük bir biber gazı bulutu sarıyor etrafı..metro durağına doğru gitmeye çalışıyorum.düşenler, bağıranlar,haykıranlar, çocuklar,yaşlılar herkes bir yere sığınmaya, kaçmaya çalışıyor. Polis yine sert.plastik mermi kullanıldığı haberleri geliyor.Zar zor metrobüs durağına geliyoruz. Metrobüsler dolu geliyor ya da durakta durmuyor.
Twitter’dan gelişmeleri takip ediyorum.öfke büyük.ortak kanı “tamam bu oyunda artık olmayalım.çekin takımı play-off’dan..Bu takım ligden çekilsin”
Bekliyorum. 20 dakika sonra meydandan uzak bir yerde olan durakta gözlerim yanıyor, nefes almakta zorlanıyorum. Durakta olan herkez aynı durumda.gözyaşı akıyor durağa. Öksürük sesi meydandan gelen çatışma seslerine karşıyor. 20 dakika sonra bile uzaktaki metrobüs durağını etkileyecek kadar biber gazı sıkılacak kini, öfkeyi anlamak zor. Bakıyorum meydana doğru karşımda. Kocaman bir bina. Yan tarafında tabela. Avrupa’nın en büyük adalet sarayı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder