8 Nisan 2009 Çarşamba

12 Eylül müfredatı hala varmış

12 Eylül dehlizinin en karanlık günlerinde okumak feci idi. Okul koridorunda askerler dolaşır, terörist arardı.
Bir de Milli Güvenlik Dersi vardı ki onun yerine 1000 tane havuz problemli, integralli matematik dersini tercih ederdik. Kapıda sırayla nöbet tutturulur, rütbeli bir asker derse girerken ‘Dikkaaat’ çektirilirdi. Herkes hazırolda dimdik bekler, rütbeli asker sıra aralarında gezer, en ufak kıpırtıda basardı şamarı. Ah bir de kız arkadaşın sınıftaysa o şamar daha da fena koyardı. Bir de maazallah fırıncı küreği gibi eli olana düştüysen yere yapışırdın. Fenaydı fena, çoook fenaydı. Yılar öncesine dönmemi sağlayan Mardin Derik Lisesi’nde Milli Güvenlik dersinde yaşananlar oldu. Hala olmasına da çok şaşırdım ya neyse. Milli Güvenlik dersine giren teğmen çatışmadan geldiğini falan söylüyor, artık ne dediyse öğrenciler de tepki gösteriyor. Öğrenciler subaydan şikayetçi olunca da okula gelen güvenlik güçleri öğrencileri gözaltına alıyor. Tabi gerekçe terör örgütü yandaşı olmaları. Öğretmen olmak bir uzmanlık işi değil midir. Bu genç subay öğretmenlik niye yapıyor? Pedagoji eğitimi var mıdır. Kendi söylüyor, çatışmadan gelen birinin ruh hali ders vermeye müsait midir? Aynı subay İstanbul’da ya da metropol başka şehirde bir lisede bu dersi verebilir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder