10 Nisan 2009 Cuma

Ah benim 78'li yıllarım (3)


...Ah o anne terliği. İnanılmazdır isabetleri. Bilmiyorum, o zamanın annelerini gizli bir keskin nişancı hücre evinde mi eğitiyorlardı. Her mesafeden her açıdan bu kadar mı isabet ettirilir. Ben yaşlardaki herkese mutlaka anne terliği isabet etmiştir. Neyse ki o yıllar şimdiki gibi değildi de ‘en iyi terlik atan anne’ yarışmaları kimsenin aklına gelmezdi.

Ben o yılların Sümerbank ayakkabılarına ifrit olurdum. Yahu kardeşim bir ayakkabı bu kadar mı kaba, bu kadar mı çirkin, bu kadar mı hain olur. 5 kilometreden bağırırdı ayakkabı sanki ben Sümerbank iskarpiniyim diye. Mecbur giyerdik, ayakkabıyı saklamak için yapılan her türlü cambazlık bana mısın demezdi. Kabak gibi ortaya çıkarırdı dargelirli halimizi. Sahi bu ayakkabının tasarımını yapan yaşıyor mudur? Valla hırsım hala devam ediyor, görsem kesin kafa atarım.

Tabi yüksek bel pantolonlar da aynı. Bir de kazaklar pantolonun içine atılırdı. Öfff be. Ne berbat olurdu bünye pantolon içindeki kazakla. Ama moda öyleydi kardeşim. Fil kulağı gibi kravatlar, köşeyi senden önce dönen İspanyol paçalar...


Kalın kitap okurdu bizim nesil. Bir yan da das kapital diğer yanda çizgi roman. Çoğu zamanda das kapital arası cizgi roman. Evde baba şamarına karşı da ansiklopedi arası çizgi roman. Zaten hayatı da öyle yaşadık. benim adamım mister no idi. afralı tafralı tanrı gibi kahramanlara karşı anti kahramandı mister no. sarhoş olup kusar, dayak yer beceriksizlik yapıp uçağı düşürürdü. Sonra Don Kişot'la yel değirmenlerine hucum ettik, martı ile gökyüzüne yükseldik. ne zaman ki ayaklarımız yere basacaktı 12 eylül cıdıklarına düştük....


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder